Öğrencilerin karne başarısı sadece akademik alanda başarılarını ifade eder. Karne çocuğun kişiliğini ve değerini ölçmez. Karne notları yüksek olan öğrencinin çalışma davranışının, çalışma alışkanlıklarının gelişmiş olduğu ve bu öğrencinin mevcut zekâsını iyi kullanabildiği görülmektedir.
Karne başarısının ve başarısızlığının sorumluluğu sadece çocuğa değil anne ve babaya da aittir. Olumlu aile tutumları çocuğun başarısında önemli bir etkendir. Özellikle ilköğretim okulu çocukları aldığı düşük notlardan çok, anne baba tepkilerinden dolayı kaygı duyarlar. Çocuklarda bu kaygıyı giderme yerine olumsuz anne baba tutumları çocukta kaygıyı pekiştirir. Anne babalar öncelikle çocukları eleştirmeden, onları yargılamadan çocuklarının duygularını rahatça ifade etmelerini sağlamalıdırlar. Çözümü onlara dikte ettirmek yerine, aile toplantılarında çözümü beraberce bulma yoluna gitmelidirler.
Anne babaların görevi çocuklarının duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını iyi bilip, öncelikle bu ihtiyaçları gidermektir. Çocuğa zaman ayırmak, sorumluluk almasını sağlamak, ders ve ödevlerini takip etmek, öğretmeni ile işbirliği yapmak ve başarısını ödüllendirmek faydalı olacaktır. Anne babalar çocuğu eğitim öğretim süreci içerisinde genel olarak değerlendirmeli, çalışmak için göstermiş olduğu çaba takdir edilmeli, zamanında ödüllendirilmeli, sadece karne notuna bakılarak bütün bir eğitim performansı hakkında karar verilmemelidir.
Öğrenci göstermiş olduğu başarısı için ödüllendirilirken, anne babaların ödül olarak sunacağı hediyeler daha çok duygusal doyum sağlayacak, maddi değeri çok yüksek olmayan, öğrenciye kendini değerli hissettirecek şekilde seçilmelidir. Maddi değeri yüksek olan ödüller öğrenciyi başarıya değil ödül almaya odaklayacağı için gerçek bir öğrenme sağlanmayacak ve öğrencide bilgiler tam anlamıyla yerleşmeyecektir.
Aile çocuğun karne başarısını ona vereceği sevginin bir ön koşulu gibi hissettirmemelidir. Anne babalar kendi çocuklarını kesinlikle arkadaşlarıyla, kardeşleriyle ve komşuları ile kıyaslamamalıdırlar. Her çocuk kendi kapasitesi ve özellikleri açısından değerlendirilmeli, farklı ve kendilerine özgü yapıları olan bireyler oldukları unutulmamalıdır. Çocuğa karnesindeki düşük notları telafi etmek için bir fırsat verilmeli ona yol gösterilmelidir.
Anne babalar çocuklarının karnesinde düşük not var diye, onları tatil yapmaktan ve dinlenmekten mahrum etmemelidirler. Çocuklara tatil süresince hoşlandıkları etkinlikleri yapmak için zaman ayrılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki; karne sonrası olumsuz aile tutumları çocuklarda depresyona neden olabilmektedir. Her karne dönemi, başarısızlık sorunu nedeniyle psikiyatriste başvuran öğrenci sayısının arttığı belirlenmiş olup, başarısızlık nedenlerinin;
-Ailedeki iletişim bozuklukları
-Anne-babanın, çocuğun kapasitesinin üstünde beklentilere sahip olması
-Psikiyatrik rahatsızlıkların ön plana çıkması olarak tespit edilmiştir.
Alınan tüm tedbirlere rağmen öğrencide uzun süredir devam eden bir başarısızlık durumunda ise; ailelerin Sınıf ve okul rehber öğretmenlerinden yardım almaları uygun olacaktır.